Ülseratif kolit hastaları, kalın bağırsak yani kolon hastalığı yaşayan kişilerdir. Ülseratif kolit hastaları bulaşıcı bir virüs taşımazlar. İnsandan insana bulaşan ya da kullanılan ortak eşyalar ile bulaşabilecek bir hastalık değildir. Fakat bu hastalık muhakkak ciddiye alınmalıdır ve tedavisine hastalık ilerleme kaydetmeden derhal başlanmalıdır. Kalın bağırsak, ince bağırsaktan sonra yerini alır. İnce bağırsak ise alınan besinlerin emiliminin yapılarak sindirildiği bölgedir. Bu ince bağırsak üzerinde emilimi yapılan gıdaların posaları ise kalın bağırsak içerisinde toplanır. İçindeki suyun birçoğu da burada emilir. Burada katılaşan madde, kalın bağırsağın yaptığı hareketler sonucu ile makattan dışarı atılır. Ülseratif kolit, kalın bağırsağın içini örten tabakada ya da rektum bölgesinde şişlik ya da iltihap oluşması ile gelişen bir hastalıktır. İltihabın rektumun hangi bölgesinde oluştuğu hastalığın çeşidini belirlemektedir. Bu bağırsak hastalıklarının nedenleri henüz tam anlamı ile bilinmeyen çevresel ve kalıtsal faktörlerin de etkisiyle daha çok genç yaşlarda görülen bir bağırsak hastalığıdır. Hastalığın şiddeti ise kişiden kişiye göre değişim gösterebilir. Bu hastalığın iki dönemi vardır: alevlenme ve iyileşme dönemleri.

Bu hastalık zaman içerisinde şiddetlenirken kimi zaman da sessiz ve sakin bir şekilde seyreder. Bu sebepledir ki ani bir anda sinsi bir şekilde ilerleyen belli belirsiz bir hastalıktır. Hastalığın belirtileri ise yaranın oluştuğu yere göre değişiklik gösterebilir. İshal, en sık şikayetlerden birisidir. Hastalığın başlangıç döneminde ülseratif kolit hastalarının bir kısmında kabızlık problemi baş gösterse de ishal genellikle var olmaktadır. Dışkı kanlı olarak çıkabilir. Kanın yanında mukus adı verilen parlak şeffaf bir bağırsak salgısı da dışkı ile görülebilir. Kramp şeklinde karın ağrıları sıklıkla yaşanabilir. Bu ağrılar ve kramplar genellikle kişinin sol tarafında oluşur. Sebebi ise kalın bağırsağın sol taraftan uzama göstermesidir. Çok sık ve sürekli dışkılama görülebilir. Bu durum hastalığın şiddetli olduğunu gösterir. Aynı zamanda acil dışkılama hissiyatı sürekli olur ve kişi kendini acil tuvalete girme ihtiyacı içinde bulur. Hatta dışkı yokken dahi sürekli tuvalete gitme isteği oluşabilir. Bu hastalığa bağlı olarak ülseratif kolit hastalarında kan kaybı yaşanabilir. Bu durum ise er ya da geç anemi hastalığına neden olacaktır. İshal ve karın ağrısı iştahsızlık ve kilo kaybına neden olabilir.

Ülseratif kolit hastalığı, sadece fiziksel belirtilerle değil, aynı zamanda psikolojik etkilerle de kendini gösterebilir. Hastaların yaşam kalitesi düşebilir ve sürekli tuvalete gitme ihtiyacı sosyal hayatta zorluklar yaratabilir. Hastalığın tedavisinde amaç, iltihabı kontrol altına almak ve hastalığın belirtilerini hafifletmektir. Tedavi yöntemleri arasında:

Bu yöntemler, hastaların yaşam kalitesini artırmaya ve hastalıkla daha iyi başa çıkmaya yardımcı olabilir. Ülseratif kolit hastalarının düzenli olarak doktor kontrolünde olmaları ve tedavi planlarına sadık kalmaları önemlidir.